Mazuratımdır Hakim BeyYok hakim bey, yok avukat, nerden bulam parayı, Hem avukat ne bilsin ki, içimdeki yarayı. Bak hakim bey, bu dünyanın anasını satayım, Niye yaptım ben bu işi, sana bir anlatayım. Bu Fatma var ya, bu Fatma, az çektirmedi bana, Önce benden yana idi, şimdi dönmüş o yana. Bir edayla, bir çalımla, yürür bizim sokaktan, Bir de bıyık altı güler, göz süzerdi uzaktan. Ne bileyim ben hakim bey, göz süzmelere kandım, Ben vuruldum ya ona , onu da seviyor sandım. Benim anam bir dul kadın, hem de cahil üstelik, Ben de iş güç yok hakimim, cep delik cepken delik. Bir de anası var bunun, say ki çantasız avukat, Vermedi kızı bana, bizde işledik vukuat. Fatma, camdan atıverince önüme, mektubu, Anam vermez kaçır diye, bende kaçırdım onu. Sor hakimim babasından, sor bir Bekir emmiden, Kendisi çok sever beni, tanışırız kahveden. Abisini de tanırım, en iyi arkadaşım, Delikanlı çocuk, merttir, ayrıca da adaşım. Elin bile tutmadım, kıymadık diye nikahı, Anam izin vermedi, gözetir dini imanı. Bak hakim bey, bak dosyana, kapı gibi raporu, Neyse canım sıkkın zaten, erkekmiş de doktoru. Yani diyeceğim o ki, kız temiz teslim inan, Böyle olacağın bilseydim, işte şimdi acımam. Bu arada söz kesmişler de, kuyumcu Adnan’a, Fatma da satıverdi beni, bir avuç altına. Valla doğruyum hakim bey, yardım etti halası Nerden bilem yaşı küçük, oldu başım belası. Bir de burada diyor ki, ”beni zorla kaçırdı”. Karakolda doğruydu, mahkemede şaşırdı. Şeriat keser parmağı, acımazmış yarası. Akılsız başı ezmeli, iki taşın arası. Sevmekten başka suçum yok, parasızlık günahım, De hakim bey bu da suçsa, üç beş sene yatarım. Diyeceğim bu kadar, mahkemeye maruzatım, İnsan kahpe olmuş ya, gönlümde bitmez ahım. |