ISLAK HİKÂYELER
Önce bulutlar kararır
Sonra bir yağmur yağar ki sorma Sağanak altında kalmış kuş Çarparak yağmur damlalarına Sığınacak bir yaprak arar Dalda sinmiş bir başka kuş Ve saçaklara sığınmış insanlar İnsanlar kahrolmuş Kısım kısım yalnızlıklar yağıyor Islak hikâyeler üstüne Kırık ikindilerde bir yalnız adam Ağlıyor özlediklerine Islak sokaklarda sırılsıklam Bin pişman bilir misin? Söylediklerine Eller cebinde aylak aylak Kurduğu hayallere gidiyor Kaç bahar dayanacak bu hasrete Kaç yaz geçer onsuz bilinmez Kaç gece bekleyecek sabahı Bu yürek kaç kez atacak Bilinmez ne zaman biter günahı En kırık saatleri olacak bu saatler En kırık saatlerde gelir misin Her zaman beklendiğin Otobüs durağına Dağlardaki kızıllığa bakma sen Hasret en yaralı yeridir hikâyenin Ayrılıksa sonuçsuz bir son Hep sabır sarılmıştır yaprağına Ne zaman bir kızıllık sarsa dağları Yüreğimde ılık bir sızı Gözler kan çanağı kırmızı O kadar çok söylemişim ki sahilde Martılar ezberlemiş bile Dilinden düşmeyen şarkımızı İbrahim Çoşar |