ONBEŞ / 15 TEMMUZ ŞEHİTLER DESTANI 2.Bölüm 7 ŞEHİT YUSUF ÇELİK
ŞEHİT YUSUF ÇELİK
Hava kararmıştı Bir demir tepsi gibiydi gökyüzü Gökyüzünü düz bir tepsiye benzetti bir besleme Gece bir albastı gibi çökmüştü üstümüze Bir günahkar yüzü gibi kararmıştı gece Kızgın bakışlı bir despot gibiydi gökyüzü Bu gece bir zindan gibi kasvetli ve loştu Gökyüzü Yusuf’un atıldığı karanlık zindanlara dönmüştü Ama ne gam her karanlığın sonunda aydınlık vardır Bu Fecr-i Kazip’in ömrü kısa yeri dardır Kışın ardı bahar baharın ardı yazdır Her yazdan sonra hazan çöker ortalığa Yazın ardı sonbahardır Karanlık ziyadeleşince doğar aydınlıklar Gecenin ardında sabah vardır Karanlık artınca doğacak güneş Doğan güneşle birlik yepyeni bir dünya kurulacak Fecr-i sadık doğacak fecr-i kazipten sonra Bu yeni dünya bizim dünyamız olacak Böyle dedi Yusuf Çelik Hz. Yusuf’un adaşı Adaşı arkadaşı Böyle dedi Yusuf Çelik Çelik gibi iman çelik gibi irade çelik gibi güç kuvvet sahibi Hz. Yusuf gibi güzel Hz Yusuf gibi aydınlık simalı Şehit Yusuf Çelik O gece kendini attı dev gibi tankların önüne Çelik gibi imanıyla yattı demirden canavarın önüne O korkmadı yılmadı kaçmadı Korkak yılgın kaçak hainlerden O korkak yılgın kaçak hainlerin sığındığı demir yığınlarının önünden Yılmadı kaçmadı hainlerin tanklarından toplarından Korkmadı yılmadı hainlerin mermilerinden kurşunlarından şarapnellerinden Siper etti gövdesini Korkmadan yılmadan O korkak hainlerin arkasına sığındığı tanklara toplara Siper etti gövdesini Korkmadan yılmadan Mermilere kurşunlara şarapnellere Siper etti çelik gibi inancını Mermilere kurşunlara şarapnellere Siper etti çelik gibi inancını O korkak hainlerin arkasına sığındığı tanklara toplara Şimdi o bu dünya zindanından çıkıp kurtuldu Şimdi o kanatlanıp uçtu cennet bahçelerine Hz Yusuf’un arkadaşı adaşı Yusuf’un güzel kızı Diyor annesine Babam bizimle anne Bak şimdi televizyon seyrediyor benimle ahmet kemal |