BENİ HAKSIZ ELEİŞTİRENLERE
BENİ HAKSIZ ELEŞTİRENLERE
Dr. Sadık Özen -I- Dilin kemiği yoktur; Hem iyiyi söyler hem kötüyü. Bazen över bazen de yerer insanları. Hiç düşünmeden kırar-döker etrafındakileri. Dili uzun olanlar; Sadece kendilerini ve çıkarlarını bilir Asla göremezler gerçekleri Aslında; İyilik de kötülük de dilde değil beyindedir Ve herkesin beyni aynı değildir. Tıpkı amaç ve duygularının aynı olmadığı gibi… Kişilikler ve yapılar da farklıdır; Kimileri saygı duymaz başkalarına Her şeyi kendisinin bildiğini sanır, Aldandığını fark etmez hiç, Hep diretir. Hükmetmeye kalkar başkalarına, Çünkü; Kendini beğenmiştir; Sadece kendi görüşlerini doğru sanır, Son derece bencil ve hödüğün tekidir. Kimilerinin çok sığdır görüşleri, Çünkü yeterince gelişmemiştir kişilikleri İlkellikten kurtaramamışlardır benliklerini Bir halt sanırlar kendilerini… Peşin hükümle yargılarlar karşısındakileri, Sadece çıkarlarını düşünürler, Sadece buna endekslenmiştir beyinleri. -II- İyi niyetle yapılıyorlarsa eğer, Eğer hakaret içermiyorlarsa, Önemlidir eleştiriler. İnsanları uyarma görevi yapar, Yapacakları yanlıştan döndürürler. Ama; Her şeyin olduğu gibi Bunun da kuralları var: Eleştirilene saygılı olunmalı, Uygun sözcükler seçilmeli, Nezaketle hareket edilmeli Ve de empati yapılmalıdır. Bunları yapabilmek ise bir terbiye meselesidir Ve önce insan olmayı gerektirir. -III- İyi niyetle ve nezaketle yapılan eleştirilerden Asla rahatsızlık duymam ben, Hatta mutlu bile olurum. Zira böylece; Düşündüklerimi kontrol etme olanağı bulurum. Ama birinin bana akıl vermesine, Ahkam kesmesine Ya da hakaretine Asla tahammül edemem. Hemen koyarım avucunun içine, Hak edenin hakkını. Bildiririm haddini. Her önüme çıkana yanıt vermeyi düşünmem, Her görüşe de yorumda bulunmak istemem. Zira; Herkesin benim gibi düşünmeyeceğini bilirim. Bazılarının yazdıklarını görmezden gelir geçerim, Onları hiç okumamış sayarım kendimi. Çünkü ben; Üstüme sıçramasın diye Taş atmam çirkefe. Hem ne yapmam gerektiğini bilirim Hem de haddimi aşmamayı yeğlerim. Ama kırmızı çizgilerim vardır benim; Cumhuriyet karşıtlarının, Bölücü-ayrılıkçı din yobazlarının, Atatürk, İnönü ve Mustafa Necati düşmanlarının. Bu büyük insanlara dinsizlik ithamında bulunan alçakların, Yalancı, iftiracı emperyalist uşakları ve maşalarının, İnsanları Allah ile aldatmaya çalışan İmansız ve edepsizlerin Hakkından gelmeye çalışırım. Onlar için sözcüklerin en kötüsünü seçerim. -IV- Gelelim; haddini aşarak, haksız yere beni eleştirenlere; Siz kimsiniz be !.. Kendinizi ne sanıyorsunuz ? Sizin çapınız ne ? Kaç atımlık barutunuz var elinizde ? Ne kadar okuyup ne kadar yazıyorsunuz ? Beni yeterince tanıyor musunuz ? “Milli Birlik” nasıl sağlanır biliyor musunuz? Usanmadan-bıkmadan kaç satır yazar ya da kaç satır okursunuz ? Atatürkçü geçinirsiniz Atatürkçülük’ün ne olduğunu bilmezsiniz, “Doğru bildiklerinizi söylemekten korkmayınız” demiştir Atatürk Oysa siz korkağın tekisiniz. Kanı beş para etmeyenlere biat eder Kuyruğuna takıldıklarınızın Yağ çeker peşinden gidersiniz. Bir pay koparırım diye, Kazanacağı günü beklersiniz. Korkudan kilitlersiniz ağzınızı, Ancak kaçak güreşmeyi bilirsiniz siz Bukalemun gibi renkten renge girersiniz. Yağcılık, yardakçılık, çıkarcılıktır işiniz. “Eğriye eğri doğruya doğru” diyemezsiniz. Yedi yaşımda neysem Bu yaşımda da aynıyım ben, Gerçek bir cumhuriyetçiyim. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyenim. Atatürk ve İsmet Paşa’nın izlerinden giderim. Vatan sevgisini ve vatan için ölümü göze almayı Onlardan öğrendim. Çıkarım için güçlülere boyun eğmedim. Çok haksızlıkla karşılaştım yaşamım boyunca Ama aldırış etmedim. Hep kendime güvendim, Hep vicdanımın sesini dinledim. Karşılaştığım kötülükleri Allah’a havale edip geçtim. Kurulan tuzaklara düşmedim. Isırmak için paçamdan tutmak isteyenlerin Üzerlerine basıp geçtim. Hayatım boyunca; Hep iyilik, güzellik aradım. “Milli Birlik ve Beraberlik” içinde olunmasını istedim. İşte budur benim hayat özetim. Beni yakından tanıyan: Sevgiyi, saygıyı, vefayı paylaştığımız Gerçek dostlarım var benim. Birini binlere değişmediğim. İşte budur benim zenginliğim. 18 Temmuz 2021, Turgut Reis / Armonia |