EY BARDAK
Devamlı olarak gözlerimin daldığı bir bardaksın
Ama beni derinlere daldırmaya bile yetersin Çok safsın, şeffaf ve parlak Bu kadar güzel görünmeyi nasıl becerirsin? Hangi ellerden gectinde önümdesin? O ellere ulaştırana ne demeli... Nice hayatlar yaşandı önünde, hiç ses etmedin Ellerim titrerkende benimleydin, eğlenirkende Elden ele dolaşmak seni mutlu etti mi? Söyle bana ey bardak? Kırıldığında, Seni kırdıklarında nerelere sürüklendin? Bilirsin, zor zamanlarımda bile yanımdaydın İçeceklerden başka, yemeklerde bile senden fayda gördüm Dilin olsaydı, acaba bana ne anlatırdın? Acılarını mı yoksa mutlulukları mı, yoksa kokan nefesleri mi? Kullandırıldığını mı, kırgınlıklarını mı, dedikoduları mı? Ben sana dalarken seni sende çok düşündüm ey bardak! Sana dalıyorum şuan, söyle bana? Niçin bu kadar şeffaf ve parlaksın, Nasılda bu hale büründünde, beni yansıtırsın? Söyle bana, Sende neden kırgınlıklarımı görüyorum? O makama ulaşabilecek miyim? Seni düşünmeme sebep Beni bana düşündüren şey, bulmama yardım edecek mi? Ben senin kadar olamadım. Elden ele geçmene rağmen bu kadar güzelsin. Günden güne varan duygularım paslandı Razı olur mu beni gönlüme vardıran, Seni düşünmeme sebep olan? Söyle ey bardak...söyle. |