KUR'ÂN GİBİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Üstad Sezai Karakoç’un çeşmeler üzerine şiirleri vardır. Bir şiirinde çeşmeleri insana benzetir. Çeşmeler semadan beslenir. İnsan da semâi olanda beslenir. İnsan için vahiy damlalarıdır dökülen, çeşme için de yağmur damlaları. Bulutlarla ilişkisi kesilen çeşme kurduğu gibi Kur’an’la/Semâî olanla ilişkisi kesilen insan da kuruyacaktır. Bu fikir üzerine bu şiir oluştu. Bu şiirde Kur’an’ın hayatımızdaki yerini vurgulamaya çalıştık.
Kur’ân gibi
ışımalı, ısıtmalı... Çıra gibi, çerağ gibi, fener gibi kandil gibi, yıldız gibi, Güneş gibi olmalı. Olmalı her insan bir güneş gibi; … ve vardır her insanın bir Güneş’e ihtiyacı, Kur’an Gibi. Kur’an gibi korumalı, kuşatmalı... mesken gibi vatan gibi yurt gibi, ribat gibi, zırh gibi, kale gibi olmalı. Olmalı her insan bir kale gibi; …ve vardır her insanın bir Kale’ye ihtiyacı Kur’ân gibi Kur’ân gibi yumalı, yıkamalı... Katre gibi, yağmur gibi, nehir gibi, ırmak gibi su gibi çeşme gibi olmalı. Olmalı her insan bir çeşme gibi; …ve vardır her insanın bir Çeşmeye ihtiyacı Kur’ân gibi. bir recep |