KARADUT
Evimizin,
Doğuya bakan sokağındaydı İki yetişkin karadut Sen de on dört yaşında Ben diyeyim on sekiz yaşında Erişkin genç gibi yan yana kardeş gibi İki yıldır dut veriyorlardı Parmak gibi Simsiyah ekşimsi Onu yedin mi ! On dakika Tadından Parmağımı yalıyordum Kör olmayasıcalar, Evlerine ateş düşmeyesiceler Ocakları sönmeyesiceler Ne istediniz? Gencecik iki ağaçtan Asfalt çalışanları Kaldırım yapmak için Kesmişler iki kardeşi İçim cızzzz etti Yandı kaldı ... Oysa, Ne yapılan kaldırıma, Ne de sokağa zararı vardı. Arada kalan , İşlek bir sokakta değildi . İnsana, Daha küçükken öğretmeli, Ağacı korumayı , İnsanı sevmeyi, Dönüp dolaşıp öğretmeli.... Nasıl kıydın o cana ? Elin nasıl vardı ? Canın acımadı mı ? Eliniz kurumasın! Ocağınız sönmesin! Kör olmayın da! Evinize ateşte düşmesin ! Yüreğiniz, Karadut gibi kararsın!!! |