KIŞLIKÇI İLE YAZLIKÇIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çocuklarını okutan baba evinde hanımı ile yalnız katılır.Memur olan büyük oğlu ile telefonda dertleşir.Çocukları yazın izinlerini köyde geçirdikleri için kendileri "yazlıkçı",babaları da kışı çocuklarının yanında geçirdiği için "kışlıkçı" ünvanları ile deyişirler.
Kışlıkçı: Baba
Evlat, dağıldınız hep dört bir yana Kışın ne yaparız ananla oğul Olmasa biriniz gelse bu hana Vakit geçmiyor bir onunla oğul Yazlıkçı: Oğul Elden ne gelir bu ekmek parası Sizleri, sılayı özleriz baba Ayrılık olması ülke yarası Bunlardan rahatsız bizleriz baba Kışlıkçı Okuttum kendime kötülük ettim Çayırla tarlamla kendime yettim Yuvadan uçunca aniden bittim Cana can olurdu canına oğul Yazlıkçı: Tarla çayır senin yuvana yetti Dört aile olduk kime ne gitti Toprağımız kıttır önümüz setti Durumu düşünür izleriz baba Kışlıkçı: Kış gelince köyün yarısı gider Mal davarı komşu otlatır güder Biz de gitsek kapı baca ne eder Düşünür dururum bununla oğul Yazlıkçı: Yıllardır bekledik inadı bırak Gidip gelmelerde yollar çok ırak Evim olsun size kışlığa durak Tasalanıp duran bizleriz baba Kışlıkçı: Görürüm gideni hali perişan Huzurlu hayata yok ki erişen Belli, işlerine çoktur karışan Yol alma sırtına binenle oğul Yazlıkçı: Odanız banyonuz ayrıdır ayrı Yatma kalkma işi sizdedir gayri Torun hizmet eder ulaşır hayrı Yüksek sesleri de gizleriz baba Kışlıkçı Anan ile kavli karar edelim Derim ki Fevzi’ye doğru gidelim Görmüyor gözlerim tutmuyor elim Hasret giderelim seninle oğul Yazlıkçı: Naimi güvenir baba sözüne Hasrettir o gülen güzel yüzüne Ağartıyı koyar arka gözüne Sevinçle otoyu gazlarız baba Sahilköy,2021 Fevzi Durmuş-Naim Gümüş(Naimi) |