BİLSEYDİN AH!
Ah bilseydin ummanlarda yüzdüğümü
Teklif etmez, çağırmazdın sığ sulara. İltifatı hoş, boş laflar etmemek, Yakışırdı gülüm, inan ki dostlara. Arama; sorma artık, o eski mazilerde adım. Anılara dönüşüm, özlemim yok. Ağardı saçlarım, olgun duygularım. Güvensiz limanlarda gezemem… Sığınağım çok. Bencilliğini duyacak, sözümde olmayacak. Şahit olduğu vakitte zaman. Kıymetlim diyebilecek, ne de kimsen kalacak İşte o gün dost diye hatırla ve de an! Keskin sözlerim, kulaklarında çınlayacak. Güneşli bir yüz bulurum sanma umuduyla, Gözlerin gezinirken puslanacak tablolar Yaban sana her şey, ıssız! Yaldızlı duvarlarında hüzün bulutların, Islanırken aynalar. Yosun tarlası çizgilerinde göl, göz çukurların. Al gümüşten bedenler yüzmeyecek. Arzuların nerede, alevli sevişmelerin. Devrilirken anılar ak gerdan mermerlerine. Ölümünü kutsayacak, dev aşkların. Bir kuşun kar sessizliğinde ötüşü duyulacak. Cılız yalnızlığı tüneğinden, son nefes. Güneşi solacak, tan yıldızıyla yüzün. Kardaki ayak izin eriyecek… Gömülecek tabut. |
En derin selam ve saygılarımla.