Ölüm Toprağı Serpilmiş
Bu gidişler gidiş değil, canım bu kadar olmaz ki!
Kurt, kuzuyla yoldaş olmuş; yılan tilki ile kanki Onca olaylar oluyor, vurdumduymaz mille olduk Ölüm toprağı serpilmiş gökten üstümüze sanki... Ulu Atatürk ilk önce, bağımsız bir ülke kurdu Ülkemiz kalkınsın diye her ile fabrika kurdu Kurduğu fabrikalarla, kalkındırdı bütün yurdu Ekonomik alanında, seferberlik vardı sanki! Aradan asır geçmedi, bir bir talan başlatıldı İktidara kim geldiyse, hep KİT’lerden yakınıldı Bunları kuran Atamın, kemikleri sızlatıldı Haraç mezat satmak için, söz birliği vardı sanki. Arpalık maaşlar için dolmayan bir KİT kalmadı Zarar ediyor diyerek, atılmadık suç kalmadı Özelleştirdik diyerek, satılmadık yer kalmadı Bu ülkeyi kuranlara garazları vardı sanki! Yazık oluyor ülkeme, kıymayın şu insanlara Yalnız insanlara değil, tabiata, hayvanlara İnsan olan üzülmez mi, gördüğü haksızlıklara? Vicdanları sızlamıyor, utanmakta kalktı sanki? Köylü tarlasına küstü, üretecek hal kalmadı Çiftçi ekip biçmeyince, inek saman bulamadı Saman ithal ettik amma ahırda da mal kalmadı Bu gidişle süt tozuna muhtaç kalacağız sanki. Daha ne olması lazım, kimler artık ne bekliyor? Devletin, şahsın demeden; malı boş bulan çöküyor Soygun, talan arşa çıkmış, milletten hiç ses çıkmıyor Bir yerlerden emir gelmiş: "ses çıkmasın!" diyor sanki? Ankara, 21.06.2021 |
Kuru sözcük yığınından şiir oluşmuyor maalesef.