Babam
Benim babam müthişti..
Onun gibi bir insanla hiç karşılaşmadım. Hep okumamızı isterdi, hasta olduğu dönemlerde bile bir gün boş durmadan çalışırdı. Annemi çok severdi, toz kondurmazdı ailesine. Sevgisini belli etmezdi, kolay kolay öpüp koklamazdı, net bir duruşu vardı ama biz hissederdik. Çocuklar sevgiyi hissederler hele kız çocukları babalarının her halinden anlar, duygularını hissederler. Erken kaybettim ama ona dair hiçbir şey unutmadım. Gülüşünü, sesini, kokusunu, bakışını 9 yaşımdan beri yüreğimde yaşatıyorum. Onunla birlikte çocukluğumu da gömmüşlerdi.. Arada rüyalarıma gelir, yüreğimdeki gibi. Hiç değişmemiş.. kıyafetleri, duruşu, tesbihi, şapkası... Her şey o kadar net ki uyandıktan sonra rüya olduğuna inanamıyorum. Gerçekti, babam gelmişti. Geliyor işte böyle arada, seviyor kızını ve geri gidiyor. İşte ben bu yüzden boşluğumuzu hatırlatan, günlerce bu sızıyı hissettirecek günlerden nefret ediyorum. Sahi anneler günü, babalar günü neden var? Birileri hediye alsın, yılda bir kez öpüp koklaşsın, hatırlasın diye mi? Oysa bunlar hiç unutulmaması gereken kişiler değiller mi? Mesela annem yaşadığı halde hiçbir anneler gününü genele yansıtmadım, yapamam. Birilerinin yarasına tuz basamam.. Anneme olan sevgimi sevgimi bir güne sığdırmam ki genele yansıtayım.. Hayatta özel günler yok, özel anlar var.. O anlara her an kaybedecekmiş gibi sıkı sıkı sarılmak, değer bilmek yetmiyor mu? Neden bazı şeyleri insanların gözüne sokmadan, insanların yaralarına dokunmadan yaşayamıyoruz? |
Allah rahmet etsin
Şiir çok güzeldi çokta haklı bir anlatımdı duygulandırdı ve düşündürdü her kelimesinde
Tebrikler