Yokluğunun Müptelasıyım
Arkandan
Her adımında azalan ayak seslerini Heybeme attım Gidişinin yükü nasır tutturdu sırtımı Sanma ki yokluğunla küsüm Melodilerinden tutup şarkılara çıkarıyorum Gözlerinin ela’sına dokunuyorum Uçurtma uçuruyorum onunla Hatta ona elma şekeri bile ısmarlıyorum Pazardan gelirken elinden fileyi alıp Kerpiç evinizin kapısına kadar götürüyorum Sanma ki yokluğunla kavgalıyım Atatürk caddesinin kaldırımında Onu koluma takıyorum Korkma kimse dedikodu çanlarını duymuyor Analığın, yüzünde uçan kuşların Kanadını kıramıyor Aynaya baksam içimde saçını tarıyorsun Ağaçlara baksam Yeşil elbise giyiyorsun Gözlerin çiçek açıyor Çiçeklerinden öpüyorum Elma yanakların kızarıyor Kuşlara ödünç bıraktığın sesin Çınlıyor kulaklarımda Pınardan dökülen gülücüklerini Yüzüme çarpıyorum Akıp gidenler Gölün üstünde renk renk nilüferler açtırıyor Sanma ki yokluğunla hüzünleniyorum Ağlayan türkülerimi onunla avutuyorum Biliyorum Gelişin ölüm döşeğinde Ama bir gün iyileşirse Ben yokluğunun müptelasıyım Sık sık kaçarım ona Kıskanmak yok tamam mı |
Güzel duygudur... Lütfu da hoştur kahrı da hoştur bu duygunun...
Yüreğiniz kederden ırak olsun...