Şıngır Şıngır
Şiirin ayak seslerini duyuyorum şıngır şıngır kaşık bardak sesinde. Lâkin çayı şekersiz içiyorum. Ancak,çayı şekersiz içme alışkanlığım, kaşıkla bardağın imecesinden doğan musikiye kayıtsız kalacağım anlamına gelmemeli. Ve dahi bu sesten esinlenerek "çaya"özgü bir şiir daha yazmalıyım...
Şıngır Şıngır Bir ses sarar iklimi kimi kayıtsız kalır Başka âlemde arar efsane sevdiğini Kimi şiir rengine o sesten kırk renk alır Kalemle hem dem eder dem dem altın iğini Şıngır şıngır şıngırdar bardağın etekleri Türkünün ezgisine çay buğusu karışır Arılar kovanlarda örerken petekleri Naz bardakta incelir suyun gözleri ışır Demlikte açan gülün adı hep çay bilinir Berraklığı betimler cam buğulu gözlere Çayın berraklığında gün yunur ay silinir Ve kapı aralanır naz tütsülü sözlere Şiirin altın rengi yayılır dört bucağa Leyla’nın kara saçı usul usul ıslanır Çaydanlığın içinde bin sır konur ocağa Bin bir dirhem naz ile çay gülle kıyaslanır Çaydanlıkla demliğin dört mevsim hayali bir Aynı güzellikleri sabah akşam üleşir Gönül ehli olanda barınamaz ki kibir Ve tevazu demlenir cümle hâl güzelleşir Ankara,7Haziran2021İbrahim Kilik |