kara duaklı bir gecede
bana bir kere bile sormadılar içimdeki seni
bir kere bile anlamadılar Yüzümdeki kederi dalarken bakışlarım manasız bir şeye duymazken kulaklarım dışardaki eğlenceyi ve hayatın başka bir yüzünde atarken nabzım... yani ben o vakitler ben olmaktan çıkmışken neyin var bile demediler her siğara yakışta her volta atışta her nefessiz kalışta içimde oynaşan amansız sevdanı bilmediler bilmediler be sevdiğim bilmediler... hem nasıl bilebilirlerki nasıl anlatırım anlatılacak gibi birşeymi şayet denesem kalkışsam yani ne diyebilirimki... onlara ne anlatsam hikaye yani gözlerim kapalı sen diye sokaklarda koştuğumumu aldırmaksızın birşeye çarparcasına sen diye oynaştığımımı yoksa kara duaklı geceyle..... hem aya fısıldayan tek kadın benim sanırım bu şehirde ve ona en yakın yıldıza (CANIM beni duyuyormusun yanındayım hissediyormusun) diye... aldığım her lokmayı içtiğim her yudumu senle paylaşıyorcasına yaşadığımı ve her rüyanın başına adını yazdığımı adını adımın yanına yazdığımı onlara nasıl anlatayım... sana kara duaklı bir gecede yazıldığımı yandığımı nasıl anlatayım hicranımı be sevdiğim dağ gibi yücesi dumanlı efkarımı.. hiçbir mevsim benim değil hiçbir iklim kokun kadar hiçbir memleket benim değil omuzun kadar ve hiçbir çiçek sen değil yüzün kadar aşkm... ahhh yapmasınlar ne olur sormasınlar.. hiçbir aşk.. aşk değil sana duydugum kadar onlar bilmesede olur be sevdiğim bilmesinler ...bilmesinler |
sayfa arka rengi ve yazı rengi arasında korkunç bir dengesizlik var...şiirin sonuna geldiğimde yıldızlar uçuyordu gözlerimden...daha pes renkler ya da daha az yorucu renkler kullanırsanız okur bu kadar sıkıntı yaşamayacaktır.
şiir: umut var diyebilirim..nekadar zamandır şiirle uğraştığınızı bilmiyorum ama yeni başladıysanız (1-2 yıllık bir süreçse ) yarına dair iyi adımlar atacağınızı düşünebilirim...elbette ki çok okumak ve çok araştırmak ufkunuzu geliştirecektir.
şiirde gereğinden fazla izaha girmiş, örtülü hiç bir yan bırakmayıp tamamen nü'leştirmişsiniz....bu durumda okura nasıl bir pay düşer? oysa basit kilitlerle okuru düşünmeye sevkedebilirdiniz...aynı anlam, farklı satır kurulumlarıyla tekrara düşmüş...yani şair çok satır kurmuş ama az şey anlatmış.
yarının şiirinde arabesk anlatım şimdiden çökmüş durumda, yani yarının okunası şiirinde böyle ajite satırlar yankı uyandırmayacaktır...evet şiir büyük ölçüde "duygu" ile yazılır ama salt duyguya indirgenirse şiirsellik boyutu çöker...şiir aynı zamanda matematiktir, zeka oyunudur, satrançtır işte bunların hepsini yan yana eşitlersen o zaman şair kimliğini edinmen olasıdır ( hepimiz açısından, yani sadece size yönelik değil bu söylemim, ben de bu kurguya dahilim )
birde allaha emanet yorumlarımız var hani, kolayımıza gelir tebrik etmek, yürek öpmek, kutlamak ve sahte alkışla yazarı yanıltmak! sorunda burada başlar zaten...oysa edip kimlikle ve şiire sorumluluk duygusuyla reel yaklaşsak yazıtlara belki de edebiyat yerinde sayıp durmayacak, kişiler " en" olabilmek için daha çok saldıracak bilgiye, araştırmaya...bu anlamda yazanından çok alkışlayana kızmak gerek.
kırmadığımı umarak sevgiler bırakıyorum.