Sen Sen Ol Unutma Gün Olur Devran Döner
Güllü çemenli gönül tarlalarımı, döndürdün bozkıra.
Elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi, ağlattın beni hıçkıra hıçkıra. Benim çar naçar perperişan olmam çok mu hoşuna gidiyor senin? Helal alın terim ile sana hediye aldığim gerdanlık, döndü bakıra. Beni sana kavuşturan her yolumu sarpa sardırdın. Seni şeref konuğu ettiğim, sana sevdalı bu gönlümü, ikiye ayırdın. Oysa sen benim için yazın Temmuzunda, hararetimi dindiren, Ulu dağların doruğunda, kirlenmemiş yeni yağmış tertemiz kardın. Gamzeli yanaklarımı, içten mutlu gülmelere, bıraktın hasret. Kemlik bilmeyen gönlüme, sevgi muhabbet yerine doldurdun kin ve nefret. Felek ile bir olmuş atın nallamış düşmüşsün ardıma, Kalan ömür miadımı doldurmuşsun tıka basa envai türlü şirret. Kaçırmışsın ağzımın tadını tuzunu, sarartıp soldurmuşsun benzim betimi! Ömrümü kemiren bu çileli aşk ve sevdan, bitirmiş almış benden yaşama hevesimi. Varlıklar içinde, her türlü yoklukları yaşatıyorsun bana, Beni bana küstürmüş, sılamda muhacir etmişsin, şaşırtmışsın kıblemi! Deliksiz şirin uykulara, hasret kalalı yıllar olmuş Sevmeyi şiar edinen, sevda abidesi bu gönlüm, sıkıntı ve kederle dolmuş. Ne yaptıysam yaranamadım bir türlü sana, Gönlümün Muhammedi gül bahçeleri, sayende hazan vakti gelmeden solmuş. Zalimliğin almış benliğimi elimden, benzetmişsin beni yaşayan bir ölüye. Şen şakrak hal ve ahvalim, dönmüş iş görmeyen, paslanmış bir törpüye. Sen sen ol unutma! Gün olur devran döner, Senin de sevmeyi bilmeyen hoppa gönlün, döner Allah’ın izni ile çöplüğe. 01/Haziran/2021 |