Sihri sayik
Sihri saik
uydurma bir uyumda sevinç yağmurları mevsim kurak mı kurak tilki bakır sihirbaz çaputu katladıkça gül çıkıyor sonra gülü kağıt külaha tepip şerbet ediyor ah o şerbeti içse gam yemem yere döküyor alıcısı olunca satılır her şey yeter ki tencere kapağını bulsun dışarı sömürüyor içeri kemiriyor düşlerimizi zehirliyor zalim düşler düşüyoruz peşine karanlığın gün ışığında bir birimizin gözünü bağlayarak kör ebe oyununda çocuklaşıyoruz yürek yiyip dalak büyümesi yaşıyoruz racon kesilir önümüzdeki zamana kullanım tarihi geçmiş reçetelerle ah şu kahinler sihirbazlar büyücüler nasılda görürler gelecek yüz yılları iksiri bulmuş kevserinde yüzer aslında ölüm yok diyecek her gün cenazeler kalkıyor o kadar yalana sığamaz paylaşılmayan zenginlik büyüyen yoksulluk defne def Ahmet Coşkun |
mevsim kurak mı kurak tilki bakır
sihirbaz çaputu katladıkça gül çıkıyor
sonra gülü kağıt külaha tepip
şerbet ediyor
ah o şerbeti içse gam yemem yere döküyor
üstadım bu güzel dizelerinizi kutlarım
yüreğiniz daim olsun
selam ve sevgiler....