Dâr-üs-Selâm
Hayatın esrarına
Ben de pek merak saldım Bir iz bulurum diye Dönüp mâziye daldım Anında pişman oldum İrkilip, donup kaldım Hâtıralar ummânı Tam bir hurda harmanı Âlem-i harâbistân Bulamadım pek bir şey İlim, irfân, ihlâstan Setr-i avrât libâstan Uyku ve laklak dolu Beyabân-ı kesâlet Bir iğva, ifsâd gölü Mâsivâ ve sefâlet Ne birkaç dürr-i güftâr Ne de bir dürr-i şehvâr Gıybet, hased, kibir, hırs Birr-ru-hasenat çok az Seyyiat misli bihâr Eyvâhlar olsun, eyvâh! Yüz karası seyrângâh Sîneyi yırtıp çıkar Bir derûnî âh u vâh Nefse esir hizmetkâr Bekliyor dâr-ul-qarâr Ol nâdim-i tövbekâr Gaflette etme isrâr Çağırır dâr-ül-bevâr Kalp zikirle gürlesin Yaradanı birlesin Dâr-üs-selâm gel desin İdris Esen, Mayıs, 2021, Erenköy Beyabân-ı kesâlet: tembellikler çölü dürr-i güftâr: söz incisi dürr-i şehvâr: padişaha layık iri inci birr-ru-hasenat: iyilik, güzellik ve hayırlı ameller dâr-ul-qarâr: âhiret yurdu dâr-ül-bevâr: cehennem; yok olma/çürüme yurdu dâr-üs-selâm: cennet; esenlik yurdu |