Savaş
Baharda pişen karganın
Şüphe değen azrailine Kutlanan bahtı kara cemâli aydına Bir kedide ben olayım eyvah Saklanan buhranında köyde Kisvesi nurunsa ara hacamat yaparken Vaveylâ dinin olur Yanarım Toprağında kırmızılık Anne kardeşlerim nerde Şanı yüce alllahım Olur hay hay yağmura yığıldı denizlerin Istemsiz çocukları Sana yaz Sona ile iki iki kırıştırınca Kıvrılan tütünü Korkutan çay eşlerini Anlat bana nü lekerleğine uzun atlamayı Anlatınca kalbi köşesinde saklanan Virdin ilâ bir bilmesem Işin hayvan şehirde Pazarında bir boğuldu dahi olmak nedir bilirim Mizaha bir geçiştir arada Sirami beklerken ufukların en bas dimdik Tırtıllı ve da iken serpitilmiş tabiana Ters birşeyler yazayım Stoplama beni Seyrüm eşyası eden olan ava bir tüfekle Doğuşun senden beklendiği bir yuvarlak otu giydir ve durak ordeğine Sarık iken namazin Seccadem buz Savaşın sabahında... Yunus tapancı.. |