BİR GİDEBİLSEM O ESKİ BAYRAMLARA
BİR GİDEBİLSEM O ESKİ BAYRAMLARA
bir gidebilsem o eski bayramlara çocukluğum hala bayramlıklarımı başucuna koyuyor mudur heyecanla yumup gözlerini sıkıca yatcaz kalkcaz bayram olacak diyor mudur... bir gidebilsem o eski bayramlara annem şekerleri aynı yerde saklıyor mudur hala babam sürüp limon kolonyasını koşa koşa gidiyor mudur bayram namazına bir gidebilsem o eski bayramlara sokağımız ıslak ve hala toprak kokuyor mudur Emine ablanın ayranı köpüklü sarması zeytinyağlı mıdır Fatma teyzenin ve hala cevizli midir annemin baklavası Ali emmi camda bekliyor mudur bir gidebilsem o eski bayramlara elinde bir naylon poşet çocukluğum hala şeker topluyor mudur Hüseyin kapıda bekliyor mudur koşun lan şu evde çikolata veriyorlar diye bağırıp Levent Mustafa bütün kapılarda bağırıyor mudur bişi bişi vermeyenin otuz iki dişi bir gidebilsem o eski bayramlara anneannemin fıstıkları hala konya şekeri kokuyor mudur Hasan dayımın bir milyon lirası Hanifi dayımın bozuk parası hala var mıdır çık Suriye dağlarına ezom diyor mudur hala Ferit dayım... bir gidebilsem o eski bayramlara kızkaçıranlar camdan içeri giriyor mudur Fazilet’in penceresinden mantar tabancam barut kokuyor mudur hala bir gidebilsem o eski bayramlara bütün şekerlerim hala dolabın arkasında saklı duruyor mudur? ŞAHBEYİT FATİH ŞAHİN IŞIK |