KANUN'UN HÜZÜN YAYLASI
Kekik kokulu kayalar hatırımda;
Koparmaya kıyamadığım; Koklamaya doyamadığım altınbaş çiçeklerim, Gençliğe ilk adım attığım yılların , Mistik yaylamsı duyguları, ...... Yağ tenekesine tel bağlayıp Tozlu yollarında sürüdüğüm çocukluk heyecanım, Hâla sevincini duyarım, Yeşil nohutların olgunlaştığı zamanların... Bugün gibi aklımda, Sarıdan mora dönen çiğdem çiçeklerinin, Yaylaya kattığı albeniler.. ....... Bu yıl yine gittim, o hüzün deryasına, Ne çıngırak sesi duydum, Ne de çiğdemlerin kokusunu! Tadını kaybetmiş o kadim duygular; Herşey gömülmüş mazinin tozlu sayfalarına; Eski baharlar, eski yazlar; Tılsımını yitirmiş, susuz kalmış, Bulutlar bile dargın, artık yağmazlar! Ah Kanun, ne hakkın var hüzün vermeye; Yayla pınarından su içmeyenler, Seni anlamazlar! |
Kekik kokulu kayalar hatırımda;
Koparmaya kıyamadığım;
Koklamaya doyamadığım altınbaş çiçeklerim,
Gençliğe ilk adım attığım yılların ,
Mistik yaylamsı duyguları
Nekadar güzel ve anlamlı dizeler. Yaramada bastınya, şimdi o günler geldi aklıma. Of off... Sağlıcakla kal.