NİSAN YAĞMURU
NİSAN YAĞMURU
Bu gün bir başka yağıyorsun, Bilmem , vedalaşmanın öfkesiyle mi, Ortalığın karanlığını dağıtmak için mi, Yoksa, içinde biriktirdiklerinden mi? Boş ver, sebebine takılma yağmur… Sen, önüne çıkanları temizlemene bak, Geldiğin yolda uğradığın yerlerde Kir namına ne varsa temizleye temizleye geliyorsun Sebep olduğumuz pası dumanı paklıyor, Yetmezmiş gibi bir de, canlara can oluyorsun. Senden son bir şeyler daha istesem, Kulak verip dinler de yapar mısın? Üzerimizdeki şu gaflet uykusunu alıversen, Tembellikten kurtarsan bizi… Üç adım ötesini görmeyenlere, Bir aralık açsan da, göstersen ışığı … Kalplerden vicdansızlığı söküp alsan, Kedinin yavrusuna gösterdiği şefketten, Annecilik oynayanların gönlüne de serpiştirsen. Dilleri, süslü kelimelerden arındırsan,mesela… Olduğu gibi görünmeyenlerden kurtarsan da, “Benim işim sevgi için” dedirtsen onlara… Doğruluğun geçerli akçe olmadığını, İyi niyetlilerin bir kenara itildiğini, Kötülerin hep kazanıyor gibi göründüğünü, Fakat; Gerçeğin asla böyle olmadığını hatırlatsan. Ya da böyle düşünenleri uyandırsan da, Hesap gününün olduğunu haykırsan, gözlerine baka baka… Dost görümlü hainleri, Kuyu kazmaktan zevk alan yakınları, Saman altından su yürütenleri, Olduğu gibi görünmekten utananları, Uslu görüntüsüyle aldatanları, Üzerlerindeki tozu ve toprağı Alıversen de ifşa etsen, kralın çıplak olduğunu söyleyiversen, Nisan Yağmuru… |