Yaşantılara ait tüm nesne ve olgular gibi, şiir de birgün eskiyor ve soluk alıp veren her canlı gibi kendi oluşumunu ve varlığını yenilediği gün gibi ortada.

Seçki kurulunun titizliğiyle güne gelen çoğu şiirlerde yeni bir sitil ve yeni bir bakış açısı şiirlere yeni bir kimlik kazandırıyor.

 Hangi ebedi şiir adına yaparsanız yapın bunu, şiire giydiirilen duygu ve tasvirler onu daha da cazip hâle getiriyor.Zirâ okuduğumuz, özümüze çektiğimiz bu şiirde öyleydi gerçekten

Şiiri durağanlıktan uzak tutan onu bir kültür  nesnesine dönüştüren şey bu olsa gerek. Şiir, izlediği yolu ölümsüz kılarsa eğer, soluğunu her yerde hissettirir.

Şiir, kaleme alındığı halde tadından, tuzundan birşey hissettirmiyorsa, okur zihninde bir yankı uyandırmıyorsa yolunda gitmeyen birşeyler var demektir.

Şairin vurguladığı gibi;

"her gün
bir başka hikaye
farklı renk bir dalganın
kıvrımlı sorgucunda
ufka doğru çekilen
ıstıraplı yolculuk"


Şiir de öyle değil mi zaten.
Tıpkı ruh ikizimiz o bizim.


Tebrik ediyorum
Saygı ile hep.


-Ramazan Boran tarafından 5/7/2021 11:32:52 PM zamanında düzenlenmiştir.

harf,
harf bulanıp
yeri, göğe bulayıp
ne güzel de kusmuş şiir güne..

için
içine,
gelmişin
geçmişine
bulandıkça,
bulutlandıkça,
akın akın akıntılaşır
mutluluğa çapalanan silsilesizlik,
ve rastgelesizlik bir acıya daha pullanır, oltalanır..


hep olasın...