n'olur gitme
toprağa şarkılar söyleyerek büyüttüm ezeli tarihi
omuzlarımda büyüyen memleketin demirci çarşısında çekiç sesleri gökten tanrı yağacak kanatlanacak atlarımız zeytinden yağ çıkarmayı öğreteceğiz denize kıyısı olan halklara şarap ticareti yapacak hovarda çocuklar çiçeklerin kalbini kırmayan kadınlar için savaş çıkacak beyrut taraflarına kaçacak bir kısım asker yurduna domates fidesi götüren gezgin evvel zaman içindeydi kabak göçebe kavimler insanlığa yoğurt mayalayacak seyyahlar merak edecek uzak memleketleri veba artacak evler elbiseler yakılacak uzayı hesaplayan adam dehlizlerde akleden nakleden kaybolacak asırlar okun kılıncın altında uzuvları dağılacak hallacın pazuları güçlü cellat yaklaşıyor küçük şehzadeye küçük mezarların üstünde büyüyen hanedan kötü bir rüyadan uyanıyor elleri boğulmuş sultan mayalanmış ekmeğe zeytinyağı sürdü baharatlar serpti tandıra attı adam peynir biber et bilumum müştemilat italya hatırası olacak bu geriye sardı kalubeladan kıyamete giden şair zigurattan göğü temaşa ediyoruz nehir taşacak tapınakları takvim basacak koyunları sayacağız matematik göz kırpacak tahtayı insana benzetip üstüne tel takacağız zaman doğuracak hispaniada elgitar olacak |