ARAYIŞLARIM
I
Saçları başak tarlası Kanlı ağaç gövdesinde ruhları Şamdanlarla ışık tutuyoruz aydınlanmalara Ne geçmişimizden anımsamalar Ne çocuklar ne şarkıların ezgisi Motifler çiziyoruz bazen gazete köşelerine Ağlaşıyoruz yalnızlığımızla tükenip Aynı seslerin derinleşmesiyle bazen Dalıp dalıp günün yanmasını izliyoruz. II Süpürge otları bitiyor sonra Hep bir şeylerin karmaşasıyla anlamsız kavgalarımız Suya dokunmak gibi tarifsiz Ve yaşamacasına birlik oluşu Biteviye duyguların rahvan gidişi Taşlı topraklarda yürüyoruz en çok Eğer şanslıysak önümüzde denizle buluşan yollar Ama yine de beklemekteyiz kalan saatleri Akrep kıskacında sıkışmış doyumsuz zamanları Peri masallarını ve garip külkedisi Doğanın hangi renge büründüğünü hep merak ettik Aşık oluşların hangi mevsime denk düştüğünü bir de Martılar deniz kuşu muydu Yoksa bunlar denizden gebe kadınlar mıydı? III Öyle ya da böyle, aynı derinliklerin doğumuyuz Ve ardımız sıra içi sıcak buzdan dağlar Kimimiz yosun sevdalısı, kimimiz hasrete sancı Bulutlar ve ayın dudaklarımıza yansıması Büyütmeliyiz bu yangını en erken uykularımızda Kollarımızı sarıp kökler salmalıyız Ki ulaşmalı bir ucumuz dünyanın çekirdeğine Lav olup dolaşmalı bütün kıtayı ve okyanusları Olur ya küçük bir balığın nefesinde Kumlara çizilen yitik ezgilerde buluşuruz Kimliksiz ve özetsiz bir hayatın engelini aşarız Olur ya dağlar demir demir dökülür önümüze Demir kanatlı atlar yaparız "Yıldızlarda sek-sek oynar çocukluğumuz" IV Galaksilerden yağmurluklar giyeriz Ne gerek resimlerden engin anlamların çıkarılmasına Her bir fırçanın dokunuşunu yaşamak varken Şapka çıkarıp izlemek yerine Manzaralara sarılıp bir tül gibi örtünmek daha gerçekçiyken İnciler takıp takıştırmak değil İnci gibi aydınlık gülüşler yaratmak dururken İşte böyle olmalı: Kurguları parçalayıp, saf görünüşü yakalamak. Hesaplarımız çoğaldıkça önemsediklerimiz küçülüyor Sonsuz bir döngüde kirli oyunlara koşuyoruz Amacımız iyi yaşamakken ruhlarımız zehirleniyor Farkında değiliz; güzel günler geçiyor. V Çamlardan yükseliyor buğu taneleri Dokunuşlarımla yüzler çizmek istiyorum Şarap tadında kırmızı gizemler Karşımıza ne çıkarsa çıksın hesaplaşmalıyız Yıkmalıyız duygu adına işlenen cinayetleri. Bakıyorum uzunca bir zaman boyu Yarım kalmışlığıyla bir şehrin esiriyim Bileklerime dokunan tüm kelebekler solmuş Saksılar çiçek ölüleriyle dolu Şu gelen parıltı güneşin değil Karanlıklarda saklanan bir cücenin hilesi Demiryolu araçlarının hüzünlü esareti... Oysa ben de ulaşmak istiyorum anlatılan masallara Devler diyarında dolaşıp ormanlarca dans etmeyi Kağıtların ve kalemlerin süresiz mücadelesine dokunmayı... MURAT GÜNDOĞAN - MAVİ EZGİ ŞİİR KTABI |