SEN ŞİMDİ
Sen şimdi
Küllenmemiş bir aşkın tam göbeğinde Duruyorsun işte Aynı hüzünle Her şey nasıl da büyülü Her şey nasıl da aynı Hiç bilmesen de Elimi uzatsam sana Gökyüzüne dokunacağım Sesinde yüz binler şakıyor Göç mevsimi belki de Sen şimdi Gidilmemiş bir kent Yaşanmamış yıllar Bilmediğim bir aşk inceliğinde Gözlerinden bir çift kurşun Bir damla ayrılık Biraz da hüzün akıyor Gözlerime Sen şimdi Unutulmuş bir koy İzlenmiş bir film Ayıklanmış nar taneleri Görüp görmediğim ne kaldıysa Sakla şiirlerinin ardına Sen şimdi unutulmuş bir sevda Sen şimdi hiç dinmemiş o fırtına Nasıl da yakışırdın oysa Yarınlarıma... |