Zan
Nasıl bakmışım sana ben nasıl
Seninle olduğum halde görmeden geçip gitmek Hala bunun düşünde bir beden ki içinde karmakarışık Karmakarışık sen ve ben biz değilken Haydi kenetle ellerimi Geçmiş zaman olur ki pişmanlığa düşersin Vücut ısısı hep aynı altına düşse üstüne çıksa Acil bir durum Siren sesi sedye beyaz önlüklüler serum falan Bir el temizler nasıl olsa akanı Durunca ortaya çıkar yaranın sarılan yalanı Beyazlar altında saklı ve yaşamak varken Yaşamak birbirimize karışarak yaşamak bizsiz Sonra bir ses bağlandığı yerde çoğalan Sesinden oksijen almak sanki Kuru kümes Dağında Taş ocaklarını soteye alarak gözlükleri çıkarmak Ne güzel şey değil mi başını omzuma Omzuma o sevgi o ilgi ile düşlemek "Gel hadi karşılıklı kahve içmek şerefine" gel Gelmeyecek derken geliyorsa birden beşe Birden beşe altı iken karmakarışık buz gibi su İçilmez mi bu içilmez mi bu ses bu fer bu ışık Bizden başka kim bilebilir kim hissedebilir içten içe Beş on gören olmuş boşa say boşa hiçe Karaktersiz kulak karaktersiz göz ağrıları varmış İkimizden biri topraklanmış olsaydı Yaşanılanı yaşamayacaktık Kaç milyon ters takla atıyorum aklında kaç milyon Tersine giderken hayat düşürdün beden yaşıma Hadi beni öpsene çarpışırken trenler Bak güründe su kalmadı Şimdi yüreğimizden sulanacak bütün kuşlar |
Tebrikler...
Selam ile...