GÖRSEYDİM DÜNYA GÖZÜYLE
Gittin, kırağı düştü bağda kalan son güle
Solmadan bir görseydim dünya gözüyle seni Namusumdur, kabulüm bıraktığın bu çile Dolmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Kır zincirleri desem, gel bu inattan vazgeç Ol kinin arasından sevgiyi süzen süzgeç Pişmanlığa düşmeden, vakit aşk için çok geç Olmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Üzerime alırdım her hatayı, her suçu Adağım der keserdim kınalı kara koçu Hasretinle ağaran kalan şu üç tel saçı Yolmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Titrerim, bir başkası bassa ayak izine Biterim, yaban eller dokunsa çeyizine Kahrın kör kuyusuna, kıskançlık denizine Dalmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Gözlerine bakınca kalmaz gönlümde darlık Varlığınla bin manâ kazanır bütün varlık Gençliğim tükenmeden, kapımı ihtiyarlık Çalmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Allah bile şans verir tövbe eden beşere O ol desin yeter ki, hayır dolmaz mı şerre ? Burada helâlleşsek, hesabımız mahşere Kalmadan bir görseydim dünya gözüyle seni... Nasip olsa yaşasam dizlerinde son ânı Huşu ile okusan başucumda Kur`ânı Yürek çırpınıştayken, Azrâil tatlı canı Almadan bir görseydim dünya gözüyle seni... |