-Bu yufka yüreğim…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir öyle bir olgu ki yaşandı zannettiğimiz... Bu kaçıncı kabuk değiştirişindir Kim bilir Senin o yüreğin ne denli paslıdır Mevla’m neylersin ki Bana garip ve saftirik bir gönül vermiş O pak yürek bir anda tuzla buz oluşta da gitti Nankör ve kadir kıymet bilinmez bir tutumda Hiç incitmeyen bir şefkat sembolüydü Bu yufka yüreğim Ve bu ihanetler yüzünden bu kötülüğün derinliğinde ki İçime yerleşik tüm çocuksu duygular bile irkiliyordu Biçare haliyle ortalıkta da kalmış bir biçimde O adam diz boyu dövünüyordu Duvarlar sessizdi duvarlar buz gibiydi Çareler bile biçare ve çaresiz Sus pus kesildi gökyüzündeki ak bulutlar Ve bir his boş boşuna çırpınışta da duruyordu Hiç olamaması gereken bir eylemle Bir kalleşin sesinde Yaşam boşu boşuna kördüğümlere dolanıyordu Umudun kırıntıları paramparça büyümeden yok oldu Bu ihanetin buz tutmuş cidarının hissizliğinde Bir koca adam hüngür hüngür ağlıyordu Günler neden ve niçin ki hep kararıyordu Hiç mi bilinmez bu olgular Zamanın tabana kuvvet kaçışından besbelli Ve kim ne bilir ki Nice varsayımlara daha gebe olacaktı kim bilir ki Tıpı tıpına şu anda olduğu gibi Kalleş bir olgu gibiydi yaşanması gerekli zaman Oysa baştan beri gelemeyecekmiş vuslat Zira tüm yaşam kapalı ve toz içindeydi O ise hep çıkara doğru kürek çekiyormuş Nankör bir kedi gibi Hiç bilmediğim bir acı idi bu içimi yakan Furkan Sigara gibi olduk özüyle beraber yakıp yıkan Ve adam diz çöktü elleri havada dili duada o an Daha kaç yıl boş boşuna yürek burkulacaktı Kim bilir ki Veya daha kaç tutku sahteydi bu ömrümde Yanı başımda sahnelenen oyunları ile Oysa ki bir tek gülüş bile yeterdi şu gönlüme İnan ki yanıp da kavrulan sadece bir tek yürek değildi ki İçim bu cehennem ateşine da zor dayanıyor Feda edilen onca yıl şah damarından kanıyor Ve bir adam tir tir titreyerek üşüyor Oysa ki sanki de bir gülle bir bülbül gibi idik Ama bu sahtekarlığın farkında bile olamadım Hiç bir zaman Şeceresi bozuk bu nizamın geçmiş bir anında Hiç kopmayan zincir halkaları gibiydi ya gönüllerimiz Meğer ki ben O sahte aşkın kapkaranlık yönünde imişim Gözleri hiçbir şeyi asla seçemeyen Şapşal bir maşuk gibi iz sürmüşüm yüreğinde Ve o adam şu an hisleriyle cebelleşmekte O karabasanlar hiç kalkmadı ki yaşamımın üstünden Ve ben hep saflığıma mahkumum ömrümce Bu yüzden hep buz tutacak yaşamım Her halde ki beni yücelten bu duygunun yönü şaşı İlla ki senin de yüzün hiç bir gün gülmeyecek Bu kahpeliği teneşir bile temizleyemeyecek Ve o adam kefenini giymeye hazırlanıyor alelacele Ne yazık ki aşk yalana dayalı bir olguymuş Bense baştan çok kötü bir faka basmışım Meğer ki bu aşk ve tutku sadece çıkarın için var olmuş… (16.04.2021) AZAP...(Kadri Atmaca) |
Bense baştan çok kötü bir faka basmışım
Meğer ki bu aşk ve tutku sadece çıkarın için var olmuş…
şimdiki sevgilerin çoğu anlattığınız gibi hocam
güzel bir konuya değinmişsiniz
güzel yüreğiniz daim olsun saygıdeğer hocam
selam ve sevgiler...