Sahabe diyecek ki Zeytini dalıyla taşımadı diye Almaz mı kuzgun kuşunu İbrahim yalnızca Kendini tavaf edenlerle mi Binecek o gemiye Kalple görüp uykusuz
Ol cevap zahiridir Yani yalandır her şey O şuh dudaklarda Tuzu kalır bir ahunun Küllerin esrarı Pompei’de Belki Erciyes’in eteğinde Yanar kalır korkusuz
Acılarda Ne yerli ayrımı vardır Ne de yabancı Hiç bilmediğim Gecelerde tayfunsuz
Süslenir sadece Tiftiklenir kuşkular Isınırsın hiç ağlamadan Lehep gibi kuşkudur Silme yüreğin Sorup durur kuşkusuz
Ama inan ki gönülden İki kelime söylemeden Ayrılık mı olur Cehennem kadar ruhsuz
Neden böyle öfkelisin Kızgın Aldatılmış Ve huzursuz
Gemiler batmayacak nasıl olsa Herkes kendi yoluna Herkes kendi gemisinde talancı Kendi yüreğinde hırsız
Dönüşmek gerekirse dönüşürüz Yok korkunun ecele faydası Yol uzun eziyetli Lakin çıktık bir kere yola Elimizde narı haremiz Düşmeyen sefer tası Yaşıyoruz buyruksuz
Bulutlarla oynayarak Ağaçlarla dans ederek Yürürüz korkma sakın Zira toprakta doğduk Dönüş oraya Gariplik paremizde Terk etmeyen bülbül yuvası Bizim gönül yuvamız
Zerre zerre Katre katre Damla damla Yaşayıp dökülüyorsun İmbiklerden süzülüp Davulumbazlarda yel olup Alışıyorsun Ne yapıyor diyorlar Ne yapıyor bu akılsız
Söyle belki Yarın Saat durur Tam onikide İkimiz için.... Ne o ağlıyor musun? Bizim büyük bildiğimiz Ruhu hala çocuk kız...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
RUHU HALA ÇOCUK KIZ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
RUHU HALA ÇOCUK KIZ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sahabe diyecek ki Zeytini dalıyla taşımadı diye Almaz mı kuzgun kuşunu İbrahim yalnızca Kendini tavaf edenlerle mi Binecek o gemiye Kalple görüp uykusuz
Ol cevap zahiridir Yani yalandır her şey O şuh dudaklarda Tuzu kalır bir ahunun Küllerin esrarı Pompei’de Belki Erciyes’in eteğinde Yanar kalır korkusuz
Acılarda Ne yerli ayrımı vardır Ne de yabancı Hiç bilmediğim Gecelerde tayfunsuz
Süslenir sadece Tiftiklenir kuşkular Isınırsın hiç ağlamadan Lehep gibi kuşkudur Silme yüreğin Sorup durur kuşkusuz
Ama inan ki gönülden İki kelime söylemeden Ayrılık mı olur Cehennem kadar ruhsuz
Neden böyle öfkelisin Kızgın Aldatılmış Ve huzursuz
Gemiler batmayacak nasıl olsa Herkes kendi yoluna Herkes kendi gemisinde talancı Kendi yüreğinde hırsız
Dönüşmek gerekirse dönüşürüz Yok korkunun ecele faydası Yol uzun eziyetli Lakin çıktık bir kere yola Elimizde narı haremiz Düşmeyen sefer tası Yaşıyoruz buyruksuz
Bulutlarla oynayarak Ağaçlarla dans ederek Yürürüz korkma sakın Zira toprakta doğduk Dönüş oraya Gariplik paremizde Terk etmeyen bülbül yuvası Bizim gönül yuvamız
Zerre zerre Katre katre Damla damla Yaşayıp dökülüyorsun İmbiklerden süzülüp Davulumbazlarda yel olup Alışıyorsun Ne yapıyor diyorlar Ne yapıyor bu akılsız
Söyle belki Yarın Saat durur Tam onikide İkimiz için.... Ne o ağlıyor musun? Bizim büyük bildiğimiz Ruhu hala çocuk kız... ______________________ KİMİ GEMİSİNİ DELER
KİMİ YELKEN OLUR ROTA BELİRLER
KİMİ LİMAN LİMAN GEZER
KİMİ DE GİDER NUHUN GEMİSİNE BİNER...............MUHTEŞEM
Yarın
Saat durur
Tam onikide
İkimiz için....
Ne o ağlıyor musun?
Bizim büyük bildiğimiz
Ruhu hala çocuk kız...
şiirin ne kadar finalini alsamda bütünüyle harika bir şiir.. çok beğendim.. can-ı gönülden kutlarım.. selamlar..