Küçük Çobanlar
Daldım çocukluğuma
Hangisini anlatsam hatıralar sırada Bugün gözüm gökteki yıldızlarda Aklım köydeki çobanlık günlerinde Daldım o günlere Mayısla beraber tatil olurdu okullarda Talebeler başlardı kendi kuzularını yaymaya O zamanlar Halaoğlu Fikret’le Sabah başlardık kuzuları otlatmaya Salınca kuzuları meraya Favori türkümüzle başlardık kuzu yaymaya ‘’Yüce dağ başında yanar bir ışık Düşmüşüm derdine olmuşum aşık Ağ buğday benizlim zülfün dolaşık Dividim kalemim yazarım’’ Sanki türkülerimizi anlardı kuzularımız Onların ince ince meleyişleri Saz olurdu söz olurdu iki kafadara Bir yandan elimizdeki küçük sopalarla Başlardık çalık toplamaya Doyururduk karnımızı bunlarla Nasıl geçerdi zaman anlamazdık da Gün batmış akşam olmuş bir anda Başlardık gökteki yıldızları saymaya Bilmem kaç yıldız çıkacakta Kuzuları götüreceğiz köye yatırmaya On -on bir yaşlarında iki kafadar Korkarak bakardık ay ışında Gölgemizdeki çocuklara Nasıl yapardık bunları şaşarım hala Ne de güzeldi çobanlık günlerim aklımda Veli PAN 22.12.2020 |
Güzel bir paylaşımdı.