Emekli
Ah be emekli, perişan ve garip,
Sefa’ da olan o, çaresiz kalan emekli. Torunundan kaçar, tatili unutur, Borç içinde debelenir, gözden ırak durur. Verdiği oya pişman, hala kanar mı yalanlara, Akıllanmazsın, emekli arkadaş, ah be emekli. Ne zaman bitecek bu zorlu yolculuk, Gözlerin yaşlı, yürek yorgun, vücut kırık Bir zamanlar çalışırken, umutlarla doluydun, Emeğinin karşılığını alacağını düşünür dururdun Ama emeklilik geldi, beklenen rüya bu değil, Zorluklarla dolu bir hayat, çaresizlik deli eder seni Torun geliyorum dede dediğinde sanki kaçar emekli, Kıyamazsın torunlara içini kaplar bir duygu seli Geçmişi unutmaya çalışır hayaller bırakılır geri Dostlar kayıp, yalnızlıklar içinde perişan emekli Gözden ırak oldun, artık oldun emekli Baştakiler sanki hayırsız dost unuttu seni Verdiği oya pişman, gözyaşları sanki yağmur seli Yalanlara kandı hayal kırıklığı içinde garibim emekli Ah be emekli, kaç kere kanacaksın yalanlara, Sen akıllanmazsın, alıştın mı hayatın zorluklarına Ama unutma, emekli dostum, İçindeki gücü bul, diren hayatı zehir eden zorbalara Biriktirdiğin tecrübeler, geçmişin hazine, Yaşadın güzel anılar, umutla bakacaktın geleceğe. Çünkü emekli olmak, sadece bir durak, Hayat devam ediyor, sana kalıyor ayak uydurmak. Emekli dostum, senin için yazdım bu şiiri, Gönlünde umut yeşersin, hayat seni güldürsün. Zorluklar geçer, güzellikler kalır geriye, Sen de güzel günlerin tadını çıkarsın belki bir gün emekli. |
Yakıştı mı sizce
On ve üç
Senede iki defa üç
On iki defa on
Eder yüz yirmi altı
O da eder
Üç bin sekiz yüz on sekiz dolar
Bir senelik hasılat
O da eder elli bir gram altın
Bir senede elli bir gram altın
Boz boz harca
Che Guevara
Sana güler karınca
Alo vera
Bu da ne diyeceksin
Kel alaka
Tıpkı emekliyr verilen sadaka
Reva mı bize bu Cavit Amca.