Epigrafik Mırıldanmalar
I/
Baba diyorum, incinmiş yazdan bir ıslık çamların ağzına yakışık çok orman ki sığla geçitlerinden güneyli yaz sağanakları kaçkını nane kokuşlu iç bahçelerimde eksilmiş narlar dalında kallavi alnıma inmiş Toroslar dikine, mor pürenleriyle ön balkonda II/ anne diyorum, hayal defterinde çulluklar geçiyor boylamımdan gölün üstünde erguvan çemberi balıkçı türküleri, ağlardaki kefal al diyorum dumanlı kamışlardan rüzgârın fısıldadığı paslı mızrağı. III/ kesilmiş içimde incirin kar sütü bakırcılar çarşısına uzak geçmiş rampada bitsin diyorum asfaltın nilüferlerin sınandığı yerde safir ney ağzımıza lehimli sülfür şarkı zımpara taşı, annesiz, babasız döl varlıkla yokluk arası cinnet valsı ilk ölüm vuruşu tekleyen akrebin IV/ baba biçiyorum, silinmiş atlastan bir fırtına vadilerin ağzına alışık anne çiziyorum, unutma defterine kuşlar göçüyor, şehrin çatırtısından. |