Zahid’in akşam ezanını beklemesi gibi beklerim gittiğinde Yarınları arefe günüdür o bitmesi meçhul ramazanın Vuslat dudaklarından içmektir sensizlik iftarında Üzgün bayramlardı, senin düşlendiğin geceler... hatırımda. Ümit sancılı bir sırt ağrısıdır, gönülden vücuda yayılan “Beni hiç bırakma” dediğin günden beri resimli barda Makbul olmuş misafirin duası gibi tuttum sözünü aklımda Seni, yüreğimde...
Biraz daha geç kalsaydın alamayacağın bir emanetin kalmıştı bende; Al artık; Getirdiğin her gidişe inat, seninle olmaya adanmış bir hayat...
Yalnız senin kokundur, sadece senin tadındır; Tenimdeki huzur ya nefesindir ya elindir... Uzun uzun çiğnemek gibi, lezzetini duyarak; Derin derin solumak... yavaş sakince...
Tek bir insanı güneşim gibi hayat veren Diğerlerini gecemi süsleyen yıldızlar bellemek... Dolunayda denize vuran ışıltıyı umursamaksızın, gözlerini tercih etmek Saçlarında ellerimi huzuruna sunmak...
Bitmesini beceremeyen bir bayramın ertesinde... Aşkının dairesinde mesaiye başlamak Bütün istediğim seninle mutlu olmak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mesai şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mesai şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.