MIZIKA ÇALAN ADAM
Senin şarkını mırıldanıyorum bu gece…
Bu gece tüm yıldızlar konuğum oluyor… Ay ışığı, denizin esintisi, balıkçı şarkıları… Yalnız başıma sabahlıyorum, o ıssız koyda. Şafakla uyanıp terminale koşuyorum. Senin şarkını mırıldanıyorum yine, neşeyle. Banklarda bekleyen uykusuz adamlar şaşkın gözlerle bakıyor bana. “Aşk” diyorum, “insana her şeyi yaptırıyor değil mi?” bir anlam veremiyorlar, sadece bakıyorlar öylece… Yere atılmış solgun bir demet çiçek görüyorum sonra… Rengi solmuş karanfiller boynu bükük... İçim parçalanıyor. Susuyorum, şarkı söylemek gelmiyor içimden, hüzünleniyorum. Şarkılar da solar mı böyle çiçekler gibi? Zamanı gelince, solar evet… Sahipsiz kalır, unutulur şarkılar da. İçimdeki adamla konuşuyorum uzun süre, ona anlatıyorum, ruhumun gelgitlerini. Sonra şehrin tozlu sokaklarına dalıyorum, limon kokuyor kaldırımlar. Yeşil rengi yüzüme vuruyor, limon ağaçlarının. Ruhumdaki kederleri tarif edemiyor hiçbir renk. Anlam veremiyor. Nedense, gözlerini limon çiçeklerine benzetiyorum… Aşkın gerçek anlamını hangi bilge açıklayabildi ki zaten, hangi yazar yazabildi aşkın romanını, hangi şair, şiirini… Yaşlı bir adamla karşılaşıyorum, her gün aynı saatte… Sahilde mızıka çalıyor, dans ediyor… Ruhumun tüm fırtınalarını dindiriyor mızıka sesi. Dalıp gidiyorum anılarımın karanlıkta kalan yanlarına. Öyküsünü dinliyorum, mızıka çalan adamın. Uzun yıllar önce kaybetmiş izini sevdiğinin ve o günden beri hep mızıka çalıp bu sahilde bekliyormuş onu… “Ezgiler, beni ona götürüyor, adım adım yaklaşıyorum nefesine” diyor. Ne tesadüf bu sahilde sevdiğini bekleyen yalnız o değil. “Biliyor musun” diyorum, “Ben de aynı sesle uzaklara gidiyorum, ben de bekliyorum çok uzaklardan gelecek olan birini…” Gülüyor… Bir ezgide iki iz sürdürülebilir mi, neden olmasın? Yaşlı adamın çaldığı mızıka senin şarkını anımsatıyor. Yoksa tüm şarkılar birbirine mi benziyor? Bekleyen insanların şarkıları mı aynı ezgileri taşıyor… Yoksa bekleyen herkes birbirinin aynı mı? Çünkü, mızıka çalan adamın gözlerinde kendimi görüyorum her gece? |