KOYU KAHVE
Gözlerimle uçsuzluğa düğümlediğim
Simsiyah bir karaltıydın yaşama inat Kara bulutlarla Kronik baş ağrılarına dönüşen Dumanlı bir yağmurdan fışkıran…. Islanan kiremit çatılardan Şapırdayarak dökülen Saf sulardın, gözlerimden içime akan… Göz bebeklerimde yanan karanlık ışıkların Boş pencerelerdeki suretiydin… Soluk umutlara yazılmış Anlaşılmaz el yazısı akşamlarda Uykusuz, altı morarmaya yüz tutmuş Koyu sensizlik göz yaşlarımdın Boşluğa inat Karanlıkta tutunmaya çalışarak… Ve ben hala gözlerinin Dumanlı, puslu kahveliğinin İçime bıraktığı mührün Anlaşılmaz kokusunu içime çekerek Ona sarılan, üşüyen, boğulan Koyu kahve bir yokluktum... |
Anıların izleri keskin bıçak gibi..
Tebriklerimle