Çiğdemler çiçek açardı, yazı cennete dönerdi
Mis kokulu gece gülü, tün açar gündüz sönerdi
Nisan gider, Mayıs gelir yağmurlar artık dinerdi
Ben ne desem yalan olur, bahar gelsin bak da bir gör!

Maalesef o bizim anlattığımız baharı, şehir hayatı yaşayan çocuklar, gençler göremez, hissedemezler...

Bunun için; yırtık ayakkabı, yamalı pantolon giyip, tırnaklarının içlerinde toprakla çiğdem kazmaları, elini yıkamadan, yufka ekmek arasında teke sakalı, yemlik, kuzukulağı yemeleri gerekir.

Bunun için; gün doğmadan kalkıp, malı, davarı sürüye katmaları, pınarların buz gibi suyuyla yüzlerini yıkayıp, giysilerinin kollarında kurulamaları gerekir.

Bunun için; Arpa, mercimek yolarken avuçlarındaki, batan anızlarla kanayan ayaklarındaki acıyı, başaktaki firiğin, üzümdeki koruğun tadını, deli taylar gibi kırlarda yalınayak koşmanın mutluluğunu yaşamaları gerekir.

Velhasıl bunun için; bizim geldiğimiz o dünyaya gitmeleri gerekir.

Muhteşem bir bahar şiiri ile gönlümüze buruk bir mutluluk yaşattın büyük usta.
Ömrün bereketli, gönlün hep mutlu kalsın.
Sonsuz saygı ve hürmetlerimle...

Şairler çoğu zaman, dünya gailesinden güzellikleri göremez, anlayamaz, hissedemez duruma gelen bezgin ve bedbin kulların da güzel duygularının birkaç mısra ile ortaya çıkmasına, fotoğraf seyredercesine gözlenip o insanın derinden "Ahhh!" çekmesine, bazen de çokça rahatlamasına vesile olurlar. "Ben Ne Desem Yalan Olur..." da işte böyle sanatlı bir şiir.Beyefendi zatıyla da gönlümüzde yer eden Sayın Şair Halil Şakir Bey'i gönülden tebrik ediyor, selamlarımla sağlığına her zaman dua ediyorum. (Aksakal)