TAŞLAMA! 2Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Evvelâ, peşin olarak söyleyeyim ki EDEBİYAT edeb dışı kullanılamaz! Bütün edebiyatçılar ve edebiyat kitapları “Şiir, edebî sanatların en önde gelenidir!” derler.
Konumuz şiir olunca, demek ki öncelikli olarak bizi bağlayan iki temel esas; 1-Edep 2-Sanat.. 1-Edep: Terbiye temelinde, saygı, sevgi, kişisel ve toplumsal ahlâk kurallarına uygunluk vb. şeklinde özetlenebilir. 2-Sanat: Bir şeyi güzel yapmak, estetik, uyum, ahenk, göze ve kulağa hoş gelme şeklinde özetlenebilir. Mesele gayet net olarak ortada, şiiri edep ve sanat ilkeleriyle yaşatmak gerekir. Bu vesileyle, şiirle ilgilenen her kişiye saygı, sevgi ve muhabbet olsun. Ancak, zaman zaman sosyal medyada bazı şiir yazanların eserlerinde edep ve sanat adına tasvip edilemeyecek ifadeler görüyorum! Haddi zatında bir ülkenin KÜLTÜR BAKANLIĞI sanatın korunması adına bu tür şeylere müdahil olmalı, uyarmalı, gerekli müeyyideyi tatbik etmelidir diye düşünüyorum. Elbette insanların özgürlükleri vardır ama, bu kişisel haklar koskoca bir sanat ve kültür değerini çiğnemeye kadar müsaade etmemelidir. Kısaca, şiirde hiciv, taşlama ve yergi metotlarını da kullanmak gerekebilir ama, bunun bir usulü vardır! İnsanlara sövüp sayarak, hakaret ve karalama ile sanat icra edilemez! Sanatın zarafeti öncelikle sanatçıda gözükmeli, onu takip edenleri de o zarafete davet etmelidir. Sanat, şiir cazip-çekici olmalıdır; iticilikten uzak olmak gerekir diye düşünüyorum. Yazarken, düşünmek de gerekir; önce sanatı ve özelliklerini, sonra muhatabını, sonra da kendini düşünmek! Bu sırayı muhafaza etmek bile bir inceliktir! Tüm yazarlara, çizerlere ve takipçilere incelikli sanatlar temenni ediyorum. Yazar-çizer deyince de acizane, doğruları yazmak, yanlışları çizmek diyorum! Saygılar ve selametler dilerim. Murat Kahraman
TAŞLAMA! 2
Kelimeler yan yana, şiir olmaz her zaman! Fakat gider hoşuna, övüldüğün bir zaman! Bilirsin ki olunca, başkasını taşlama, Hemen girip havaya, taşlamaya başlama! Sen kendini korursun, atarsın ele taşı, Nasıl mutlu olursun, atılınca kör taşı! Gözünü ovuşturup, bir de seyre başlarsın, Biraz yamuk oturup, belki cürüm işlersin! Hiciv mi zannedersin, ele küfür etmeyi, İnsanız ne edersin, bildim nefsi tutmayı! Evvelce kavi düşün, haklı olman gerekir, Olsun işlerin peşin, affı bilmen gerekir! Taşta sınır olmalı, edepli olmalı söz, Taşçı usta olmalı, çıkmamalı ondan göz! Hele usta her taşı, koymalı gediğine, Sevinmeli her kişi, onunla olduğuna! Sen de yapabilirsin, hemen kara bağlama, Biraz korkabilirsin, sebat eyle, ağlama! Aman canım deyip de, nöbeti terk eyleme, Doğru yoldan kayıp da, sefaleti boylama! Bizim derd-ü tasamız, şiirin zıvanası, Âdem Baba Atamız, Ayet sözün anası! Harflerle nakış nakış, yazarak satır satır, Bu yolda iniş yokuş, önce insana hatır! Sabır işin başıdır, nasihattir taşlama, Virüslere aşıdır, Besmeleyle başlama! Murat Kahraman 22.03.2021/İstanbul |
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________Selamlar