öyle bir gece vakitsizce denizde yakamozlar saatin kaç olduğuna aldırmadan avare dolaşırken kaldırımlarda sararan yaprakları söküp alırken mavzeri sırtında bir eşkıya rüzgar elime dolanan salıncaktaki zincirlere dolanmışken zihnimin gıcırtısı
*
dalgalar üstünde öyle havalanırken hayallerim isyan yüklü göklerden üzerime düşen gölgeler sırılsıklam
caddelerini teslim ederken şehir altın renkli ışıklara öylesine kaybolmuşum köhne sokaklarında bunca gitmek ve kalmak arasında kaç defa örselenmişim meğer
*
zahiri bir surete dönüşürken hususlar ağaran tüm gün batımları bana mahsus önümde koca dağlar sahilde mendil sallayanlar yürekte garip bir hüzün kendi gemilerimi yakmak varmış kaderde
üsküdar kız kulesi boğazın bin ton mavisi istanbul iklimi erik çiçeklerim elveda
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
meğer ne çok alışmışım bu şehre şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
meğer ne çok alışmışım bu şehre şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Gel de kocaman bir Waaay Çekme* "sararan yaprakları söküp alırken mavzeri sırtında bir eşkıya rüzgar" benzetmenin önünde şapkanı havaya atım arkasından ateş etme ...
Selâm ve Duâ ile Saygılar Sevgiler. Efendim.