HAYATIN KAHRI 2
HAYATIN KAHRI
Yusuf Yılmaz Sokaklar insan seli. Herkes kendi halinde Bir hedefe doğru yürüyor. Kimisi sarhoş Kimisi sefil bir vaziyette. Öğrenci okula İşçi fabrikaya Esnaf iş yerine Doktor hastaneye Aşıklar kol kola Her çeşit insan var burada. Kravatlılar geçiyor gayet ciddi. Neşeli, dalgın, perişan, günahlı, günahsız insanlar… -Aaa oda ne? Afyonlamış bir tuzak! Yeleğinin altında bomba, tik tak! Bomm diye bir ses! Kıyamet mi kopuyor ne! Kaçışmalar, bağırmalar, siren sesleri. Bu ne vahşet!.. O an, Sessiz sakin bir yerde, Ihlamur ağacının altında, Demli çayımı yudumlamak Kuş sesini dinlerken Veya bir deniz kenarında Kayaların üzerinde oturup Ufka doğru bakarak hayal kurmak varken… Ne bu şehrin belası vardır orada Ne patlayan bombalar Ne siren sesleri Ne de acı çığlıklar… Maalesef öyle olmuyor işte Sen hayatı değil Hayat seni sürükler. Orada payına düşen neyse O kadar yaşarsın. O kadar… Her yer bela cengeli Birinden kurtulur Öbürüne takılırsın. İftiralar, alçaklıklar, ihanetler… İnsanoğlu değil mi? Hayatın kahrını Çek, çekebilirsen… |