Ne sana gelebiliyorum ne kendimi gönderebiliyorum kendimden.
Aklımda deli sorular mı gece uykumu kaçıran,
Yoksa geceyi bekleyen ben mi soruları soran. Bedenim hapsolsa da bu şehrin dört duvarlarının arasında, Ruhum gezer bomboş sokaklarını arşınlarımla. Sonra ansızın, sensiz, kimsesiz bir park belirir gecenin içerisinde, Yarısı karanlık, yarısı alaca, benim gibi ıssızlığı. Sırat kadar ince, kılıçtan keskin, sabahın ayazını donduran düşüncelerimle. Ne sana gelebiliyorum ne kendimi gönderebiliyorum kendimden. |