CEZVE
Dışı süslü su dolu cezve
İçine konmuş kokulu kahve Dökülür süslü süslü fincanlara Köpüğü haz verir insanlara Hüpürdeterek içersin yavaş yavaş Zevki içince eder insanı birhoş Kahvenin has tıryakileri az az İçer hoş sohbetle biraz biraz Doldur bir daha desen istemez Üstüne bal versen dahi yemez Kahvenin o has tıryakileri Arada bir su alır yudumlar Değişir insanda bütün duygular Nerede hani o eski zevkler Kahveyi ocakta taşıracak közler Bir kahvenin kırk yıl hatırı var Derler o eski efendiler Yoktu televizyon, yoktu bilgisayar Nerde kaldı hani o eski hatıralar Sohbetler edilir çerezler yenir Haz verirdi o küçücük şeyler Bugün; yarın kaygısı sarmış kafaları Unutmuşbu toplum o eski sofaları Zevk kalmamış ruhlarda artık Kimi ayyaş olmuş kimi yırtık Yoktur artık o kadim ortaklık Üç gün iyi dördüncü gün ayrılık Çökmüş otağı gitmiş hayat ortağı Bir kasvet bürümüş baksan ortalığı Şen şakrak bir dünya yok artık Perişan bir çıkmaz ortasında kaldık Bugün bir bilinmez hale daldık Hasılı közde köpüklü kahveyi tadamadık |