ŞEDDELİ TAVİL DESTANI
ŞEDDELİ TAVİL DESTANI
(Bünyamin ŞAHİN’e) Elde değil hatırlıyor insan Evvel idi o zaman Şimdi ahir Ege makineden Ankara’ya sıçrayan Bir deli kan Kader....O’nu tanımakmış zahir. Efelerde olurmuş O’nu görünce anlıyor insan Sözüm doğru bir söz İster cevher deyin ister öz Boy,endam,dik bir baş Ak alnın altında İki çakır göz. Hatırlıyorum gelişini Kim bilir tesadüftü belki Ben böyle diyorum. Akıllıydı Deli Oğlan,tamdı azmi,şevki Bir görseniz ,bin tevil bin yorum Daha ilk günden Şevkini kırdı Şevki. Hiç unutmuyorum Hatırlıyorum... gün gibi Yüzünde hep, Masum bir çocuk edası vardı Demezsen susar Vurmadan vurmazdı Halde edep,dilde edep Say ki bir acemi sufi Gönül süsü güzelliklerdi Gün görmemiş küfürler Dili lal yakası açılmamış sözler Ağzı kilit Dedim ya - demezsen susar Bir şeytan bereketi Deli börkünü giydiği vakit Piri Kazım Efendi Saçlarını parmağına dolar Bire bin söylerdi Yüklenmeye görün Ne tahminim, Ne de bilmem ne falı Birden değişirdi Mirim Yüzü Gökkuşağı moru Yedi renk kilim Kaçmaya uçan halı Tutunduğu hayal Antik şehirler çocuğu Her kapıda mülteci bir hal Dedim ya... Mani yok yeniden demeye Geçmiş... O’nun kaçış yurdu Bilmem ki bunda, Ne gariplik var? Bu bir tarifsiz doyum Çakırcalı Efe ’den soy tutar, Akçalı’dan referans bulurdu Fi tarihli tereke’ye Nasipsiz Kayyum. Abdulkadir KORKMAZ |