İksirSiztek zannetmiştik bakışlarımız yönünü gözünün izleri kapkaranlık yollara düşüyor iç dünyamı ezip geçiyor ay’lâ kayan yıldızların sönümünde kalan canözümle kâlp yanığımdan acıyorum zerkolan aşksız serum kırığında pul çiziği siyah eğrili damarlar kılcal inceliğiyle sevdalara sırat köpüğü çanlar durmaksızın yokoluşlar zamanınını çalıyorsa sevgilim’siz değer miydi sonsuzluğun ortasına kıyametin farkı ? bıraktığın ellerim açık donmuştu gözlerim feriyle ruhum ise zemheride yalnız ve sensiz saklı bir makber n’olur korkularımı bağışlama incecik zaafımdan tut beni sonra bedeninin uçurumuna usulca it özlem ile sarınıp bulurum yüreğinin izini çünkü meraksız duruyor ardımda epey uzunca bir vakit.... |