Sefamız Olsun
Y...’den
Baş başa Tanrıyla bilgisayarım Zamandan ileri tüm yalnızlığım Ben meçhul hatayım, yoktur ayarım Hangi gece gündüz ve yıldızıyım Zihnimde şekilsiz ararken ruhu Meçhul her arayış zarar veriyor Kırılmış gönlümün sultanı şahı Tanrıyı bulanlar gönle sarıyor Bilmem ki ben O’nu nasıl tanırım Şimdi hangi sözü yazsam dilime Sanırım her yerde O var sanırım Ve düşse aniden Tanrım elime Anlatsam kendimi O’nu dinlesem İki anlatırken biri binlesem Bitmez mi hiç desem hani kıyamet Nerde kaldı Tanrım benim emanet Söz vermiştin hani yalancı mısın Sen Tanrı değil de talancı mısın Nedir şu gönlümde sonsuz sıkıntı Her yönden zihnime büyük akıntı Ne taşıyor kafam ne duruluyor Nerede gezinse hep vuruluyor Avcı mısın durmaz avlarsın beni Ben kanarken nasıl görürsün seni Yalan çıktı ezel ebed dediğin Su da aziz değil ne ki yediğin Dumandan bir ortam rüzgârsız sessiz Sen nasıl yaşarsın Tanrım nefessiz Alıç mı vereyim elma mı bilsem Taneyle mi kiloyla mı ve gülsem Tezgahında kahır keder kasavet Günahım suçum yok diyemem affet Bilirsin ben senden razı değilim Kadere yazdığın yazı değilim Neyim ki ben senin bir mahlukun mu Hep sıfır gösteren tahakkukun mu Derler ki birmişsin oysa sıfırsın Aleme işkence bitmez kahırsın Kör dilsiz sağırsın belki sığırsın Hafif misin benden belki ağırsın Kurban ol gel bana sevinmek hakkın Aç elini iste olalım yakın Hava bile sızmaz eğer gelirsen Aramızda yokluk kalmaz bilirsen Sanmam ki bilesin koca cahilsin Ben bir deryayım sense sahilsin Hadi kumdan kale yapalım yersen Sonra yıkalım mı nasıl istersen Ben sana uyarım seni severim Sen benden kaçarsan kötü söverim Sövemem bilirim sen ki ulusun Sen ki olsan olsan sırrın kulusun Hadi gel çözülsün bütün kördüğüm Değil misin yerde gökte gördüğüm Anda mekandasın demem ölmüşsün Ölsen bile yine bana gülmüşsün Bu gülüş kin dolu nefret karanlık Boş ver her şeyi gel hazır çaydanlık Açık mı içersin demli mi olsun Yak bir de sigara sefamız olsun |