söz iyi ve has niyetli bir gönülce verilen en muhkem bir akittir tabi ki mert ve dürüst olanlarca söz verilince o anda hüküm de kesilmiştir vicdan denilen o yüce mahkemece utmak ve utulmak diye bir şey zinhar hiç gelmemeli gündeme ne aklımıza nede ufacıkta olsa kalbimize
insanın fıtratı bulanıp bozulmamışsa eğer bundan dolayı söz kazınır o vicdanın içine günü geldiğinde kararmayan bir yüz ile helallik alına bilinsin diye
illa ki de kişilik adam olan için çok önemli sütten çıkmış bir ak kaşık gibi insanlık gereği saf ve duru kala bilmeli
tezat kalınırsa mertliğe fitne üreten bir yürekle düzenbazlık kol gezer zihinlerde zamanı gelince de kıvırtıp da durur dil ile kokuşmuşluğun da karaları çalar yüzüne
oysa ki kimse kimseye bağlı ve mahkum değildir kişi yapıp da ettikleri ile ölçülüp de biçilir kişi o ki iyiliği ve gönül cömertliği kadar yücedir art niyet ve çıkar girmemişse nefis ile aklın cidarına biline ki o çok iyi bir insandır
aşk dolu bir gönülle kapılı vermişsen eğer o sana kutsal bir emanettir
onu koruyup da kollaman gerekir bilesin o sevgi içinde baş üstünde tutulmak ister almalı ki senden güven ile saygı ve sevgiyi tüm benliği ile sığınıp da sana canı gönülle ebedi bağlı kala bilsin hele bir de vefa ve saygı varsa o gönülde inan ki her bir şeylere de değer
bu sebepledir ki insan insanı dost beller ve bu yüzden de hep kanıyor gönüller kulun kula faydası pazara kadar ayağına yer etti mi hemen o anda da azar
zıvanadan çıkmaya görsün istek ve arzular kan bürür gözleri hırs ve ihtiras kaplar içini tıpkı Kabil gibi ortalık da toz duman olur kızıla boyanır insani tüm değerler her gönül Habil gibi olmak istese de doyumsuzluk gurur ve kibir Kabili çağrıştırır güç ve kuvvet zırhı nefse daha tatlı gelir mazlumun biçareliği onlara hep haz verir bir kurtarıcı gibi hisseder kendini bencilliği ele ve avuca sığdırmaz rezilliğini
kimimizin burnu şahikada hiç inmez aşağıya özünü kahraman gibi hissettiklerinden hayatta da neler ne denli acılar içinde yaşanır bilip de hiç görmek istemezler kuş tüyü yastıklarından başlarını kaldırıp da bakamadıklarından
ben neyim peki kim bilebilir Habil mi yoksa Kabil mi hiç bilemem ki ancak Yaratan görüp de işitir ve bilir nelere karşı kinayeli ise insan odur etki ile tepki misalidir hiçbir huy başka bir huya da uymaz fıtratına ters kalana da asla teslim olmaz…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Ben neyim peki kim bilebilir?... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Ben neyim peki kim bilebilir?... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her kitasi her cuklesi her kelimesi ve her harfinin alina imzami basiyorum her soz benzer alti'a degerli ustadim bu guzel manzumanin altina imza atmamak akilsizlik olur ihanet olur kutlarim candan bu denli guzel sozlerde ancak yigit bir turk evladinin kalbinden gonulunden dokulur selam ve dua ile guzel guzel kelamlar nihat yurttan selamlar
Kaleminiz daim olsun değerli üstadım herzaman olduğu gibi yine çok anlamlı ve güzel bir şiir okuyunuz yüreğinize sağlık dileklerimle kutlarım eserinizi selam ve saygılarımla
yüreğine sağlık usta şair çok güzel yerinde mesajlar içeriyor usta iş rızadan çıktıktan sonra intikam almaya döner vaat hikayede gali cümleler israf olur
Yüreğinize sağlık kıymetli hocam...Çok anlamlı şiirinizi büyük bit keyifle okudum, haz aldım gönülden kutlarım...ilhamınız daim olsun...selamlarımla saygılar...Ziya VAR
zıvanadan çıkmaya görsün istek ve arzular kan bürür gözleri hırs ve ihtiras kaplar içini tıpkı Kabil gibi ortalık da toz duman olur kızıla boyanır insani tüm değerler her gönül Habil gibi olmak istese de doyumsuzluk gurur ve kibir Kabili çağrıştırır