RESİMRESİM Yusuf Yılmaz Sadece eski bir tekir kapısı Sadece bin bir özenle el maharetiyle Nakış nakış işlenmiş taş ve tahta parçasıda değil bu resim... Gönül gözüyle baktığımda... Çocukluğuma dair çizgiler var burada Dizi yırtık pantolonum Çapaklı gözlerim Susuzluktan çatlayan dudaklarım Dağ bayır demeden delicesine koştuğum yollar... Acaba gelen kim? Diyerek yolunu gözlediğim öğretmenimi de çizmişsin Çiçekler de resme ayrı bir güzellik katmış. Yükünü sırtından indirmiş Yanakları al al olmuş Başımı uzattığımda Saçlarımı okşayan Annemin kınalı parmaklarını da görüyorum bu resimde. Yaramazlık yaptığımızda bizi görmemezlikten gelen Babamın müşfik yüzünü Yağmur yağarken sevinen dedemi Akşamları yanıp-sönen ateş böceklerini Uzun uzun havlayan köpekleri Dere kenarında çamaşır yıkayan gelinleri Tarlaya koşan inekleri Karşıdan karşıya ey verenleri Dırmaç dokuyan nineleri Allı pullu, davullu zurnalı Düğünleri... Yavuklusuna yakışıklı görünmek için Cebinden aynasını çıkarıp Perçemini tarayan delikanlılar da var bu resimde... Bu resme baktığımda Yüreğinin üstünde bir şeylerin cep feneri gibi Yanıp yanıp söndügünü görüyorum... |
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.