DOKTORUMA ( Sevgililer Günü )
İlk gören, ilk koşan bendim ya,
ilk kaçan da bendim senden. Isıtacak ateş gibi görünsen de, yanacağımı anlayan bendim. Pembe açan, gonca bir gül olsan da, dikenlerinin kalbime batacağını, görebilen yine ben olmuştum. Hoşuna gidivermişti ilgim, tutkum. Alevlerini nasıl da saldın yüreğime. Ne yanacağımı ateşinden, ne de acısından etkileneceğim dikeninden, çoktan kaybolan aklımdan çıkıverdi. Saldım kendimi kollarına, bin bir umutla, açıverdim yüreğimi, en masum halimle. Sevincimi, mutluluğumu haykırmak üzereyken, tüm çektiklerimi, kadersizliğimi unutup. Beni karanlıklara iten her şeyi bağışlayıp, seni gönderen Yaradan’a şükrederken, nasıl da dönüverdin sırtını ? Oynamaktan bıktığın, fırlatıp attığın bir oyuncak, işi bitmiş bir mendil gibi oldum birden. Sonunda doktor oldun sen. Yıllarca ne hastalara derman oldun. Gönlün kim bilir ne kadar huzur buldu ? Peki, hiç gelmedim mi aklına ? İlk hastanı hiç mi düşünmedin ? Vicdanın hiç mi sorguya çekmedi seni ? Bu gün Sevgililer Günü; kutlu olsun sana. Benim hiç sevgilim olmadı. Seni sevgilim bildim ya, o da yalanmış. Fikret T. |
Kaleminize sağlık.