BİR KERE DAHA ÖLDÜM
Yanmış bir ağacın açılamamış yapraklarının gölgesindeyim.
Babamı düşünüyorum. Yokluğu kader sayardı. Yoksulluğun en görkemlisini yaşayan anam geliyor aklıma. Babamı ancak o anlardı. Kuru bir derenin sığ sularında boğuluyorum. Memleketim geliyor aklıma. Ozanları yakılan, yazarları zindanlarda boğulan, Düşündükçe bende boğuluyorum. Çürük dişimin ağrısına dayanamıyorum. Bir tırtılın kozasından çıkışını izliyorum. Jara’nın kırık parmaklarından çıkan direniş şarkıları dinliyorum. Gitar seslerinde Neruda şiirleri okuyorum. O acılara karşı dişim utanıyor. Çürük dişim artık ağrımaz oluyor. İnsanlar kaç şekilde öldürülür. Şehrin en kalabalık caddelerinde veya arka sokaklarından birinde Kırmızı kanın çevresinde beyaz tebeşirle şekil çizilir. Kaygılı gözlerden uzak tutulan kişi artık bir faili meçhul. Ufka bakıyorum akşam oluyor. Kalkıyorum yanmış ağacın gölgesinden. Çıkarıyorum ayaklarımı kurumuş dereden. Dalgın ve düşünceli yürürken caddelerden Kaygılı kalabalık ortasında yatan bir yıldız görüyorum. Bir kere daha ölüyorum ben. Ömər Yalçın 13/02/2021 |
tebrik ederim