koca-karı ilâcıbir tutam zencefil duygusu ektim sabır toprağıma rezeneyle açlık otlarına sarılıp uyudum barut çiçeğinden rüyalarla uğurladım geceleri tamamen ironik bir göndermeydi bağışıklık oyununa papatya çiçeğini ayırdım gelinciklerden düşmedim sinameki tuzağına.. .. inaktif sorumsuzluğa bir öğünlük onay verdim üretim kabızlığına sunduğum raporlarda sedye ağrısında, ameliyatlı dizelere serum veremedim maatesüf ki başıboş molalardan geçti nekahatte şiirler gözlerinle, ilaçlanmış karanlıktan akarken sönük yıldızlar açık avuçlarımdan sızıyordu yerçekimli dualar ve hasta yatağı kokusu vardı sayfalarda dokunamadım ! saf gerçeğin parmak ucuyla, geçmişim ve gecenin yanağına// odamı aşmıştı tecritte hasretim bir ölümlünün arzusu sarılmıştı kalemime mânâsı seyrelen, p’uslu bir b’akış vardı satır arasında aşksız dünyalıklar g’örülüyordu vicdânların boş tezgahında .... .. sonsuz bir uçurum çizilmişti pürtelaş insanlar etrafına korkuyla panik ardından bağışıklığa koşuyordu dopdolu ve dumansız karayazgılı uçan trenler ve bilim içi hissizliği sindiriyordu ’dünya’nın halt etmiş örgütü’ ... |