Lisânımız kutlu kelâmı derse
Her hâlinde evvel selâmı verse
Benliğim kendini yerlere serse
Bulutlara fora açsam âh keşke!

Muhabbet kazanım dumanla dolsa
Harlanıp kaynayıp zivan’la* dolsa
Birazcık arpacık soğanla dolsa
Gözyaşımdan şıra içsem âh keşke!

Vesâitte direksiyon tek olsa
Seyr-u sefer istikamet Hakk olsa
Yolcularda hep mukaddes yük olsa
Yürüyünce nûr’a uçsam âh keşke!

Zamânede burda usül böyleymiş
Ben kazandım diyor yarışma neymiş
Demek ki bu âlem ayvayı yemiş
Ayvalardan nar’ı seçsem âh keşke!

Hakk da sever okuyanı yazanı
Aşk söyletir dostlar dertli ozanı
Ne çok gördüm gariplere kızanı
Kızanlardan Yâr’a geçsem âh keşke!

Dert etmeyin dostlar muhabbet vardır
Dostlarımız kadar yürek de vardır
Kıyamete kadar sürek de vardır
Kıyametten Dâr’a kaçsam âh keşke!

Âlemlerin fânî sîm-u zer’i var
Gelmekten ziyade bir gideri var
Hazırlanmış cennet gibi yeri var
Âh keşkesiz Ora göçsem âh keşke!

Murat Kahraman
29.01.2021/İstanbul

*Zivan: Yabânî buğday.